Gönül, Entegre Raporlama Derneği Türkiye (ERTA) ve Borsa İstanbul işbirliği ile düzenlenen “Yatırım Ortamının İyileştirilmesinde Sürdürülebilir Stratejiler ve Yapısal Reformlar Toplantısı”nda konuştu.
Tüm dünyanın iklim değişikliğinin yaygın ve yıkıcı etkileriyle karşı karşıya kaldığını belirten Gönül, “Gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmak bugün bizlerin sorumluluğundadır. Bu sorumluluğumuzu yerine getirmemiz ancak iklim değişikliğine uyum sağlayarak ve iklim değişikliği kaynaklı risklerin azaltılması ile mümkün olabilecektir.” diye konuştu.
Gönül, sürdürülebilirliğin en yakından bilinen ve hissedilen kısmının iklim değişikliği olsa da sadece iklim değişikliğini içermediğini söyledi. Sürdürülebilirliğin, denizlerin korunması, biyoçeşitlilik, nitelikli eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi pek çok önemli konuyu kapsamakla birlikte aynı zamanda yönetişim ve sosyal alanlardaki sorumlulukları da barındırdığını ifade eden Gönül, sermaye piyasalarının, sürdürülebilir finansmanın gelişiminde kolaylaştırıcı ve hızlandırıcı işleve sahip olduğunu vurguladı.
İbrahim Ömer Gönül, iklim riskinin de bir yatırım riski olarak kabul edildiği finans dünyasında artık finansal olmayan bilginin raporlanmasının, finansal raporlama kadar önemli hale geldiğine işaret etti. Küresel sermaye piyasalarında, yatırımcıların, işletme değerini, sürdürülebilirlik risk ve fırsatları bakımından değerlendirmeye her geçen gün daha fazla önem atfettikleri için daha nitelikli bilgi talep ettiğini söyleyen Gönül, şu ifadeleri kullandı:
“Bildiğiniz üzere Kurul olarak ‘Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi’ düzenlemesini hayata geçirdik. Halka açık ortaklıkların kısa, orta ve uzun vadede karar süreçlerine sürdürülebilirlik konularını entegre etmelerini ve bunları açıklamalarını teşvik edecek önemli düzenlemeler yaptık. Bu ilkelerin uygulanması şimdilik gönüllü olmakla birlikte, ilkelerin uygulanıp uygulanmadığına dair beyanların raporlanması ise zorunlu tutulmuştur.
Şirketlerin, sürdürülebilirliği her yönüyle faaliyetlerine entegre etmesi, sürdürülebilirlik yatırımları ile uzun vadeli rekabetçi finansal getiri ve pozitif toplumsal etki üretmesi, sürdürülebilirlik alanında edinilen kazanımları ve dönemsel performansı raporlama süreçlerinde dikkate alması gerekmektedir. Bu kapsamda ‘entegre düşünme’ ve ‘raporlama’, kurumsallaşmanın unsurlarından biri olmaya başlamıştır. Kurulumuz, diğer konularda olduğu gibi bu konuda da uluslararası gelişmeleri takip etmekte ve ülkemizdeki uygulamalarını da teşvik etmeye devam edecektir.”
“Girişim Sermayesi Pazarı ekosistemi korumak ve sürdürülebilir gelecek için şirketlere önemli finansman sunacak”
Gönül, Türkiye’de 2016 yılında başlayan sürdürülebilir eurobond ihraçlarının hem reel sektör hem de finans sektörü tarafından gittikçe yaygın biçimde kullanıldığını söyledi. Kurul olarak 2022 yılında “Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil ve Sürdürülebilir Kira Sertifikaları” için rehber hazırlandığını anımsatan Gönül, “Ekim 2023 itibarıyla yurt içi yeşil ve sürdürülebilir borçlanma araçlarının ihraç tutarı yaklaşık 3,5 milyar TL, yeşil ve sürdürülebilir kira sertifikalarının ihraç tutarı ise 850 milyon TL’dir.” dedi.
Gönül, sürdürülebilir finans ekosisteminin, yatırımcıların karar verirken, şirketlerin ürettiği güvenilir ve karşılaştırılabilir sürdürülebilirlik verisini kullanabilmesine ve yatırımcıların bu bilgiye şirketlerin tabi olduğu kamuyu aydınlatma yükümlülükleri çerçevesinde ulaşabilmesine imkan verdiğini dile getirdi.
Aynı zamanda “yeşil göz boyama” riskinin önlenmesi amacıyla, sürdürülebilirlik finansal araç etiketinin büyük önem arz ettiğine dikkati çeken Gönül, bu alanda teknik görüş veren, fon kullanımı ve etki alanında doğrulama hizmeti sunan hizmet sağlayıcıların da çok önemli bir görevi yerine getirdiğini dile getirdi.
Gönül, bu kapsamda, yeşil tahvil ihraçlarında sunulan bilgilerin doğrulanması sürecinin de bilgi güvenliğini artırmayı amaçladığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“İlk etapta ihraçlar bazında doğrulama hizmeti sunmasına onay verdiğimiz kuruluşların tabi olacağı düzenleme çerçevesinin oluşturulması, sürdürülebilirlik alanındaki bilgi güvenilirliğinin artırılarak, bu alandaki yatırımların teşvik edilmesi ve korunması da gündemimizde yer almaktadır. Sürdürülebilir kalkınma sadece devlet politikaları ve kamu eliyle sağlanamaz.
Sürdürülebilir bir ekonomi için şirketlere de önemli rol düşmektedir. Yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren şirketlerin, sermaye piyasalarına katılmak üzere yaptıkları halka arz başvurularındaki talep yoğunluğunu da oldukça önemli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Kurumsal yatırımcıların portföy yönetim tecrübesinden yararlanmak isteyenler için de sürdürülebilirlik temalı yatırım fonları yatırımcıya sunulmaktadır.”
SPK Başkanı Gönül, Ekim 2023 itibarıyla sürdürülebilirlik temasına yatırım yapan veya temiz enerji gibi yenilenebilir enerji alanlarına odaklanan 40’ın üzerinde yatırım fonu, emeklilik yatırım fonu ve girişim sermayesi yatırım fonu bulunduğu bilgisini verdi. Bu fonların toplam değerinin yaklaşık 13,6 milyar Türk lirası olmakla birlikte, bu alana olan yatırımcı ilgisi değerlendirildiğinde büyüme potansiyelinin yüksek olduğuna işaret eden Gönül, “Yeni kurulan Girişim Sermayesi Pazarı’nın ekosistemimizi korumak ve sürdürülebilir bir gelecek sunmak için yaratıcı fikirleri olan şirketlerimizin finansmanına önemli bir katkı sunabileceğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gönül, kitle fonlama platformlarına ilişkin düzenlemelerin de benzer amaçları olanlar için finansmana erişim kolaylığı sunduğunu belirtti.