Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi’nde (DÜ) okuyan Filistinli öğrenciler, İsrail’in saldırıları nedeniyle Gazze’de yaşayan ailelerinin hayatından endişe duyuyor.
DÜ Diş Hekimliği Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Muath Abuhein, AA muhabirine, henüz 5 aylık bebekken 2013’te babasının ve 2 amcasının İsrail’in saldırıları sonucunda öldüğünü söyledi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında binlerce insanın yaşamını yitirdiğini anlatan Abuhein, hastanelerde elektrik kesintisinin olduğunu, bundan dolayı hastanelerin morga dönüştüğünü belirtti.
Abuhein, saldırılarda evlerini, hayallerini ve her şeylerini kaybettiklerini belirterek, “Çocukluğumdan beri ‘şehit’ kelimesiyle büyüdüm. Kan görmeye bizi alıştırdılar. 18 yılda 3 savaş gördük. Çatışmalar oldu. Hep bomba sesiyle büyüdük. Kaybetmeye bizi alıştırdılar. Biz bu hayatı yaşamak istemiyorduk ama zorla yaşattırdılar. 6 yaşındayken onlar bomba attıklarında annemin kucağına kaçıyordum. 2014’te daha büyük bir savaş oldu, 51 gün sürdü ve evimiz yıkıldı. 2 kuzenim, dedem öldü.” ifadelerini kullandı.
Saldırılarda en fazla çocukların öldüğünü vurgulayan Abuhein, şöyle konuştu:
“Çocukları niye vuruyorlar? Gazze’de çocuklar artık ölmesin. Gazze’de çocuklar, ‘Ben ne zaman öleceğim, üzerimize bomba ne zaman düşecek?’ diye düşünüyor. Bu bir çocuğun hayali değildir. Bombalar sonucunda bedenleri kaybolmasın diye elleri ve kollarına isimlerini yazıyorlar.”
Gazze’de yaşayan annesi ve 2 kardeşini merak ettiğini, birkaç gündür onlardan haber alamadığını dile getiren Ebuhein, küçük yaşta babasını kaybettiği için annesine düşkün olduğunu, saldırılardan önce kendisiyle günde 3 kez telefonla görüştüğünü aktardı.
Annesini de kaybetmek istemediğini ifade eden Abuhein, şöyle dedi:
“En son konuştuğumda annem, ‘Ne elektrik, ne su, ne yemek var.’ dedi. İçilmeyen suyu içmeye başlamışlar. Hastalıklar yayılmaya başlamış. Bizleri katletmeden bu savaş dursun. Ülkemizden çıksınlar. Ailemizi kurtarmak istiyoruz. Çocuklar güzel bir hayat sürsün. İnşallah en kısa zamanda aileme kavuşurum. Daha fazla can kaybetmeden inşallah bu savaş biter.”
“İyi olmaları için dua ediyorum”
İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü 2. sınıf öğrencisi Sondos Alhassanat ise 5 yıldır iki kardeşiyle Türkiye’de üniversite okuduklarını bildirdi.
Ailesinin Gazze’de normal bir hayatı olduğunu aktaran Alhassanat, anne ve babasını tatil dönemlerinde görmek için Gazze’ye gittiklerini anlattı.
İsrail’in saldırılarından sonra anne ve babası için endişe ettiklerini anlatan Alhassanat, saldırıların 1. haftasında ailesiyle her gün görüştüğünü, 2. haftasında bu görüşmelerin elektrik ve internet kesintileri nedeniyle azaldığını belirtti.
Alhassanat, şu değerlendirmede bulundu:
“Ailem kaldığımız evden başka bir yere gitmek zorunda kalmış. Savaş başladığından beri babam her sabah, ‘İyiyiz, merak etme, derslerine katıl, eğitiminizden geri kalmayın.’ diye mesaj atıyordu. Savaşta akrabalarımız şehit oldu. Babam ve annemle şu anda iletişim kuramıyorum. Onları çok merak ediyorum. Mesaj yazıyorum, cevap vermiyorlar. onun için çok merak ediyorum. İyi olmaları için dua ediyorum. Şehitlerimiz çok oldu. Şehir kalmadı, mahalle kalmadı. Dua ediyoruz. Bu savaş bir an önce biter inşallah.”
“Aileme kavuşmak istiyorum”
Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü 1. sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Ezzeddeen Habashi de annesi, babası ve 3 kardeşinin Gazze’de yaşadığını, ailesinin hayatından endişe duyduğunu söyledi.
Habashi, “Gazze’de internet, elektrik, su, hiçbir şey yok. Saldırı başladığında ailemle her gün görüşüyordum, son 3 gündür ailemden haber alamıyorum. Bu savaş bitsin. Aileme kavuşmak istiyorum.” diye konuştu.